26/02/2017
GİRİŞ
Aile,
Hayatı daha yaşanılabilir kılmak, yaşamı paylaşmak, acı günde tatlı günde birlikte olmak, yol almak, neslini devam ettirmek, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmek, vatana millete karşı hayırlı evlat yetiştirmek vb.
26 Şubat 2017 hikayemiz...
TANITIM
Anne, baba ve 7 yaşındaki çocuk akşam yemeği için masaya otururlar,
Çok acıkmış olduğu her halinden belli olan ve heyecanlı hareketlerle bunu belli eden '' hadi anne, bana da yemek koy'' diyerek sabırsızlığını dile getiren ve ''mmmm, nefis kokuyor'' diyen ÇOCUK..
Her zamanki masadaki yerini almış, başkası yanlışlıkla otursa bile ''orası benim yerim, siz diğer sandalyeye oturun'' diyen disiplinli bir BABA.
Eşi ve çocuğu için yemek hazırlamış, sadece ''ellerine sağlık'' yada ''çok güzel olmuş'' cümlesini duyduğunda mutlu olacak ANNE.
I. BÖLÜM
Anne yemekleri tabaklara koyacağı sırada baba, çocuğun yanında ;
- Nasıl oluyor da biz bu çocuğu böyle aç gözlü yetiştirdik? der,
Algıları çok fazla açık, tepkisel davranan çocuk, hemen ağlayarak ve masadan bağırarak kalkar ve ;
- Kim? Ben miyim açgözlü? Yoo ben sadece çok açım. der ve yemeğini yemeden hatta bir lokma bile almadan odasına gider,
Hikaye burada bitmez...
II. BÖLÜM
Arkasından anne;
- Keşke çocuğun yanında bunları söylemeseydin.
der demez baba, bu sefer anneye dönüp ;
- Senin yüzünden, sen getirdin bu hale bu çocuğu ... der.
Ve hiçbiri yemek yiyemez. Çünkü baba bağırmaya başlar, çocuk da, anne de korkar.
SONUÇ
ANALİZ;
SORUN;
1- Çok acıktığını belli eden, hızlı hareket eden çocuk ta mıdır?
2- Akşam için yemekler hazırlayarak, servis etmeyi bekleyen, KEŞKE YANINDA SÖYLEMESEYDİN diyen anne de midir?
3- Her aklından geçeni her yerde ve ÇOCUĞUN yanında direk söyleyen baba da mıdır?
PSİKOLOJİK, PEDAGOJİK VE SOSYOLOJİK boyutlarına sonra değinelim.