Önemli olan nitelikli insan sayısını arttırmak derken....
Nereden başlamalıyız diye düşünürken,
Tek bir yerden, değil hep bir yerden diye yazmak geldi içimden. Tek bir koldan değil, hep bir koldan.
Çok güzel geldi sonrada kulağıma. Bireysel değil, toplumsal kalkınma. Yıllardan beri yapılmaya çalışılan bireysel gelişim eğitimleri ve kitaplarının yadsınamaz gerçeği. Farklı düşünmeye sevk ediyor. Okudukça, ya evet doğru ancak bunu başka nasıl yapabiliriz diye düşündürmesi. Teşekkürler kendimi tanımamızı sağlayanlara, tüm yazarlara, eğitmenlere, üzerimizde virgül kadar katkısı olup, doğru yada yanlış katkı koyanlara.
Okudukça, okumak gelse de içimden, hemen akabinden elimi okumak istediğim kitabın üstüne koysam ve içindeki bilgileri hemen yükleyebilsem beynime diye düşünürken, sonradan da iyi ki yüklenemiyor, yoksa sindirilebilir mi, özümsenebilir mi soruları ve yapımıza uymaz düşünceleri eşliğinde yazarken. Önceden ağzı olan konuşuyor derken, parmakları olan yazıyor, hemen arkasından facebooku olan twitterı olan paylaşıyor demeye başladım. Yarın ne getirecek diye de merakım devam ediyor.
Teknoloji baş döndüren bir hızla devam etse de,
Modern (?) binalar, şehirler, evler yaptığımızı düşünsek de,
Eğitimden eğitime koşsak, çok eğitimler aldık desek de,
AB'ye girmek 100 hedefimiz arasından ilk hedefimiz olsa da,
Kılık kıyafetimizi yenilesek, (hatta hergün) farklı imaj içinde olsak da, farketmiyor.
İnsan faktörünü doğru ele almadığımız sürece, insana insanı tanıtmadığımız sürece, diyorum ki ben ; üzerine ne inşa edersen et, hangi teknolojiyi kullanımına verirsen ver, 38 beden birine 44 beden ceket giydirmişsin gibi komik duracak.
Durmuyor mu zaten?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder