4 Nisan 2014 Cuma

NE YAPALIM?

 

BİR HAYAT PROGRAMI OLUŞTURALIM.

OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANALIM.

İŞİMİZİ CİDDİYE ALALIM.

SEVGİNİN GÜCÜNÜ KULLANALIM, GÜÇLÜ OLALIM.

ÖFKEMİZİ YENMESİNİ BİLELİM.

HAYATIMIZI KOLAYLAŞTIRALIM.

SAĞLIKLI YAŞAMANIN KURALLARINI BİLELİM.

MUTLU OLMANIN YOLU, DÜRÜST YAŞAMAKTIR.

BAŞARILI OLMANIN YOLLARINI ÖĞRENELİM.

DERS ÇALIŞMA SİSTEMİ OLUŞTURALIM.

İYİMSER BİR BAKIŞ AÇISINA SAHİP OLALIM.

ZAMANI ARKADAŞ GRUBUYLA DEĞERLENDİRELİM.  Zaman sermayedir.

STRESSİZ YAŞAMAYI ÖĞRENELİM. Stresle başa çıkma yolları.

DOSTLUK KURMANIN İNCELİKLERİNİ BİLELİM.

NELERİ MERAK ETMELİYİZ?

TOPLUMDA SEVİLMEK VE SAYILMAK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

ZAMANI YÖNLENDİRELİM, YOKSA ZAMAN BİZİ YÖNLENDİRİR.

KİMLER, NE KADAR, NE OKUYOR TAKİP EDELİM.

YAŞAMAYI BİLELİM.

HAYATIN İNCELİKLERİNİ ÖĞRENELİM.

İMANIMIZI KORUYALIM.

Güven

Duyduğumda bile huzur duyduğum bir kelime... 

Allah'a, anneme, babama, kendime, ablama, abime, arkadaşlarıma, öğretmenlerime, eşime, çocuklarıma, komşularıma, akrabalarıma,,,

Apartmanımızı, mahallemizi, ilçemizi, şehrimizi, ülkemizi, komşu ülkelerimizi, dünyayı YÖNETENLERE...

SÜREÇ; YAŞAMIMIZ BOYUNCA DEVAM EDERKEN, GÖZLEMLERİMİZLE, BİLDİKLERİMİZ VE DEĞERLENDİRMELERİMİZ İLE VERDİĞİMİZ KARARLAR YOL GÖSTERİCİ... 

Güven, hayatın anlamı..

İnsan olmanın gereği.. Var olan, yok olan, gelişen, değişen bir duygu.  Beklentilerle şekil alan, herkesin dünya görüşüne göre değişen, alınan risklerdeki sonuçlara göre varlığını arttıran yada azaltan yada yok eden, kişisel özelliklere göre belirlenen duygu...

Küresel sermayenin gelişmekte olan ülkelere karşı tavrından tutalım da, makyajlanan çirkinlikler, güven bunalımı, güçlülerin keyfiyeti, haddini bilmeyenler, sonu gelmeyen çekişmeler, birbirini dinlemeyenlerin yaptıkları tartışmalar, kırılganlıklar, dengesizlikler, gerçekçi olamamak, içi dışı bir olmayanlara kadar uzayan süreçte yaşananlar....

 Sosyal medyada sıkça dolaşan ve (görsele olan yatkınlığımızdan olsa gerek ) birde güzel resimlerle süslenen bu yazıma has seçtiğim bir kaç özlü sözle bitireyim...

Kişi karşısındakini nasıl bilir? --Kendi gibi..

İnsanın kendisine yapabileceği en büyük kötülük, kendisine olan güvenini kaybetmesidir.  Richard BERNEDİCİ

Bir insanı doğru yapmak isterseniz ona güveniniz, düzenbaz yapmak isterseniz ona güvenmeyiniz.  ''G. Bernard SHAW

Kendine güvenen herkes, dünyayı idare edebilir.  ''Volatire''

                                                                                                                                                                                                                                                   Kimsenin senin yanında görünmesine güvenme; karşına geçmesi için bir adım, düşman olması için bir lafın yeter.

Gülüşlerim var benim her sıkıntıya “eyvallah” diyen.

En çok güvendiklerimiz öğretir bize kimseye güvenmememiz gerektiğini.

Güvenmek, sevmekten çok daha önemlidir, insan güvendiğini sever, güvenin bittiği yerde sevgi de kuş olup uçar gider.

Güven duygusu bir kere kaybedilir, sonrası hep şüphedir.

Birisine güvendiğinizde iki şey olur; ya ömür boyu bir dost kazanırsınız, ya da hayat boyu bir ders.

Bir insanın sana verebileceği en güzel şey güvendir.

Büyüksün rabbim, küçüklüğümüze ver.

Bir kadın asla sevdiğine kızmaz, o, heaksızlık ve yalana kızar. eğer vazgeçtiyse, sevgisi değil, bilki güveni bitmiştir. güvensiz ortamdan değil güvensiz yürekten korkar.

Ben şimdiye yürek acısına kulaktan şifa verildiğini duymadım.

Sular yükselince balıklar karıncaları yer, sular çekilince de karıncalar balıkları, bugünkü üstünlüğüne güvenme! kimin kimi yiyeceğine “ suyun akışı karar verir”

 

 

Güvenle yaşamak dileğiyle..

 

Globalleşen Dünyada İ.K.

Globalleşen dünyanın belki de en fazla etkilendiği alanlardan biri insan kaynaklarıdır. Değişen şirket yapıları içinde insan kaynakları bugüne kadar olduğundan daha stratejik bir rol oynamaya başlamıştır. Yetenek savaşlarının yaşandığı dünyamızda, insan sermayesinin, bir şirketin en önemli değerlerinden bir olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Nitelikli insan gücünün; firmaları, önemli ölçüde karlı ve başarılı kılabiliyor olması personel kavramına bakışın değişmesini sağlamıştır. Dünyada insan kaynakları alanında öne çıkan stratejik iş ortağı olma, Global çapta yetenekli çalışanları işe alma ve işte tutma, Global liderlik gelişimi, Bilgi yönetimi gibi yaklaşımlar vardır.Ülkemizde ise; insan kaynakları henüz gelişmekte olan, geçmişi 15-20 yıla dayanan bir konu olmasına rağmen; gelişen, güven ve heyecan veren bir alan olarak İnsan Kaynakları Yönetimi’ne olan ihtiyaç her gün artmaktadır. İnsan yönetimi oldukça karmaşık ve kolay olmayan bir konudur. Kendine özgü fiziksel, duygusal ve zihinsel yönleri göz önüne alındığında, anlaşılması ve yönetilmesi en zor olan kaynaktır. Ancak insan, diğer doğal kaynaklar (petrol, kömür vb…) gibi tüketilen bir kaynak olmayıp, üreten ve değer katan bir varlıktır. Bu zor kaynağın etkin yönetilmesi durumunda o organizasyonun ulaşacağı başarı düzeyi her zaman beklenilenin çok daha üzerinde olmaktadır.

İnsan Kaynakları Yönetiminin temel amacı, organizasyonun hedefleri ve stratejileri doğrultusunda çalışan varlığını en verimli şekilde değerlendirmektir. Burada gözden kaçırılmaması gereken en önemli nokta, İnsan Kaynakları Yönetiminin, hem organizasyonun hem de çalışanların birlikte kazanacağı bir süreci yönetmesidir.

Toplumların ve kurumların kendine özgü kültürleri vardır. Bu sebepten , ülkeler kendi kültür ve şirketlerinin yapısına uygun insan kaynakları politikalarını belirlemektedir.

 

3 Nisan 2014 Perşembe

Yol gösterici...

Sinemeya gitmek için bilet aldınız... Salona girdiğinizde içerisi karanlık ve biletinizde yazılı numarayı zar zor gördünüz... Karanlık salonun koltuklarının A yada B yada diğer harflerini ve sıra numarasını görmek, bulmak zorken biri size elinde feneri ile bir ışık tutsa, sizde o karanlıkta biletin üzerindeki bilgileri okusanız ve koltuk numaranızı da el feneri yarımıyla hemen bulsanız ve otursanız.  Bir oh deriz herhalde.

7 ila  19 yaş aralığında olduğumu düşündüğümde....

Yaş aralığıma göre karar vermek, yanlış yapmak haklarımı kullandığımda...

Sakar olmam, teknolojiyi yakalamak için çabalarım, unutkan olmam,  arkadaş çevremdeki zararlı alışkanlıklar, aile içindeki iletişimsizlikler, dengesiz beslenmem, okul hayatıma ilgisizlik, sınırsız özgürlük isteğim...

Kandırılmam, kötü alışkanlıklarla tanışmam, yanlış kişilerle tanışmam, toplumsal olaylarda kullanılmam, yalan söylemem ve ailemden uzaklaşmam, okuldan kaçma isteğim, teknolojiyi kötü kullanmam, trafik...

Arkadaş ve okul çevrem, anne ve babamla fikir çatışmalarım, madde bağımlılığım, kardeş veya kardeşlerimle çatışmalar yaşamam, cinsel istismara uğramam, karşılaştığım cinsiyet ayrımları ve gelecek kaygım..

 

Yaşamım ve risklerim. Herbirimiz bir bütünün parçalayız..Bana yol gösterecek  biri var mı?

 

Çalışmak, bir işe yada konuya odaklanmak zordur. Disiplin gerekir.

Kendimizi zorlamak, zamanımızı iyi yönetmek, tv ve bilgisayar dünyasında kaybolmamak, önceliklerimize odaklanmak, hedefler oluşturmalıyız....

Güçlü yönlerimizi bulup, geliştirmeli  ve kullanmalıyız. Kuvvetli yönlerimizi avantaja dönüştürmeliyiz. Bu konularda yardım talep etmeli, geçmiş tecrübelerden faydalanmalı, kendimize yol göstericiler bulmalıyız. ...

İnsanca...

 

Soğukkanlılık ve hoşgörü üzerine...

Çocuğum.... Annem yada babamla yada kardeşlerimle fikirlerimiz uyuşmadı...

Anneyim.... Oğlum yada kızımla bir sorun yaşadım...

İşverenim.... Personellerimden biri yada hepsi ile bir konuda anlaşamadık...

Komşuyum... Alt yada üst kat yada yanda oturan ailelerden biri ile sıkıntılı bir durum yaşadık...

Çalışanım.... Patronum yada çalışma arkadaşlarım yada müşterilerden biri ile sorun yaşadım...

 

Her durumda;

Olabilecek yada oluşabilecek her türlü olay, durum karşısında soğukkanlılık ve hoşgörü ile cevap verebildiğimiz durumlarda ne olur?

Karşımızdaki yada yanımızdakiler öncelikle kendilerine karşı olunmadığını anlarlar.

Olayı yada durumu kişiselleştirmediğimiz için, durum üzerinde konuşulur.

Saygı çerçevesinden dışarı çıkmamaya davet etmiş olursunuz.

Daha fazla dinleniriz.

Daha fazla güven oluşur.

Yarında birbirimizin yüzüne bakabiliriz.

Kırmamış, kendimizi de kırdırmamış oluruz.

İncitmemiş, aynı zamanda incinme riskimizi de ortadan kaldırmış oluruz.

Çıkış yolunu birlikte bulabiliriz.

Tartışma ortamını yönetebilir, aynı zaman da ona da bu fırsatı tanımış oluruz.

Üzerimizde yük bırakmamış, taşımaktan kurtulmuş oluruz.

Rahatlarız.

Pişman olmayız.

Çevremize örnek oluruz.

Tüm bunlar sadece olaylara soğukkanlılık ve hoşgörülü  yaklaşımla mı?

Kesinlikle evet...
Saygı,

İş ve çalışma ahlakı,

Hoşgörü,

Dinleme,

Titizlik ve özen,

Duyarlılık,

 

 

 

2 Nisan 2014 Çarşamba

Küresel İlkeler Sözleşmesinin On İlkesi:


Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin 10 ilkesi, insan hakları, işçi hakları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanında evrensel olarak kabul görmüş beyannamelerden alınmıştır.  Küresel İlkeler Sözleşmesi şirketlerden bu ilkeleri kavramalarını, desteklemelerini ve uygulamalarını beklemektedir.

İnsan hakları:
1. İlke: İş dünyası uluslararası ilan edilmiş insan haklarına destek olmalı ve saygı göstermeli,
2. İlke: İş dünyası, insan hakları ihlallerine fırsat tanımamalı,
3. İlke: İş dünyası çalışanların sendikalaşma özgürlüğünü desteklemeli ve toplu müzakere hakkını etkin biçimde tanımalı,
4. İlke: İş dünyası, her türlü zorla ve zorunlu işçi çalıştırılmasını engellemeli,
5. İlke: İş dünyası, çocuk işçi çalıştırılmasının önüne geçmeli,
6. İlke: İş dünyası, işe alım ve çalışma süreçlerinde ayrımcılığın önüne geçmeli,
7. İlke: İş dünyası çevre sorunlarını önleyici ve çevreyi koruyucu yaklaşımları desteklemeli,
8. İlke: İş dünyası çevreye yönelik sorumluluğu artıracak her türlü faaliyeti ve oluşumu desteklemeli,
9. İlke: İş dünyası çevre dostu teknolojilerin gelişmesini ve yaygınlaşmasını desteklemeli,
10. İlke: İş dünyası rüşvet ve haraç dahil her türlü yolsuzlukla mücadele etmelidir.

Bende var mı?

Hadi soralım kendimize.. Bizi bizden daha iyi kim tanıyabilir ki?

 

Bir takım ile birlikte

* Çalışabilir miyim?

* Karar verebilir ve problemleri çözebilir miyim?

* Bilgi bulma ve bu bilgileri kullanma becerilerim var mı?

* Sayısal verileri analiz edebilir miyim?

* Yaptığım işe ait teknik bilgilerim var mı?

* Bilgisayar kullanma ve gerektiğinde programların içerikleri hakkında bilgi sahibi miyim?

* Planlama, organize etme ve öncelikli işler konusunda becerikli miyim?

* Ekip içinde ve dışındakilerle sözlü olarak iletişim kurabiliyor muyum?

* Satış ve pazarlama konusunda etkileyici ve ikna edici miyim?

* Yaptığım yada bilgilendireceğim işe ait raporlama becerisine sahip miyim?

 

Evetlerin  çokça olması dileklerimle....