4 Nisan 2014 Cuma

Globalleşen Dünyada İ.K.

Globalleşen dünyanın belki de en fazla etkilendiği alanlardan biri insan kaynaklarıdır. Değişen şirket yapıları içinde insan kaynakları bugüne kadar olduğundan daha stratejik bir rol oynamaya başlamıştır. Yetenek savaşlarının yaşandığı dünyamızda, insan sermayesinin, bir şirketin en önemli değerlerinden bir olduğu yadsınamayacak bir gerçektir. Nitelikli insan gücünün; firmaları, önemli ölçüde karlı ve başarılı kılabiliyor olması personel kavramına bakışın değişmesini sağlamıştır. Dünyada insan kaynakları alanında öne çıkan stratejik iş ortağı olma, Global çapta yetenekli çalışanları işe alma ve işte tutma, Global liderlik gelişimi, Bilgi yönetimi gibi yaklaşımlar vardır.Ülkemizde ise; insan kaynakları henüz gelişmekte olan, geçmişi 15-20 yıla dayanan bir konu olmasına rağmen; gelişen, güven ve heyecan veren bir alan olarak İnsan Kaynakları Yönetimi’ne olan ihtiyaç her gün artmaktadır. İnsan yönetimi oldukça karmaşık ve kolay olmayan bir konudur. Kendine özgü fiziksel, duygusal ve zihinsel yönleri göz önüne alındığında, anlaşılması ve yönetilmesi en zor olan kaynaktır. Ancak insan, diğer doğal kaynaklar (petrol, kömür vb…) gibi tüketilen bir kaynak olmayıp, üreten ve değer katan bir varlıktır. Bu zor kaynağın etkin yönetilmesi durumunda o organizasyonun ulaşacağı başarı düzeyi her zaman beklenilenin çok daha üzerinde olmaktadır.

İnsan Kaynakları Yönetiminin temel amacı, organizasyonun hedefleri ve stratejileri doğrultusunda çalışan varlığını en verimli şekilde değerlendirmektir. Burada gözden kaçırılmaması gereken en önemli nokta, İnsan Kaynakları Yönetiminin, hem organizasyonun hem de çalışanların birlikte kazanacağı bir süreci yönetmesidir.

Toplumların ve kurumların kendine özgü kültürleri vardır. Bu sebepten , ülkeler kendi kültür ve şirketlerinin yapısına uygun insan kaynakları politikalarını belirlemektedir.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder