11 Şubat 2014 Salı

Sevdiğim Bir Hikaye

Bir defasında her yönetici gibi çok meşgul iken odama giren bir memur bana:

- "Efendim siz, birlikte çalıştığım arkadaşlarımdan birini terfi ettirdiniz. Yaş ve kıdem bakımından aramızda hiçbir fark yok. Öğrenimimizde aynı. O benden daha yakışıklı da değil. Beni hala terfi ettirmiyorsunuz." dedi.

Ben ise dalgınlık halinde mırıldandım.

"-Sokakta gürültü var. Duyuyor musunuz? Nedir acaba?"

"-Gidip sorayım efendim" diye memur can sıkıntısı ile cevap verdi. Biraz sonra döndü.

"-Bir arabaymış efendim..."

"-Yükü neymiş?" diye sordum.

"-Gidip bakayım efendim..." dedi. Biraz sonra döndü.

"-Arabanın yükü bir sürü çuval efendim."

"-Çuvallarda ne varmış?"

"-Gidip bakayım efendim." dedi. Biraz sonra döndü.

"-Çuvallarda çimento varmış efendim..."

"-Nereye gidiyormuş bu araba?"

"-Gidip bakayım efendim." dedi. Biraz sonra dönüp cevap verdi.

"-X ve Y inşaat şirketinin şantiyesine gidiyormuş efendim..."

"-Çok güzel.." dedim. "Şimdi bana terfi eden arkadaşınızı çağırır mısınız lütfen? Hani haksız yere terfi eden arkadaşınızı."

Beriki geldi. Ben mırıldandım:

"-Sokakta bir takım gürültüler oluyor nedir acaba?"

"Gidip bakayım efendim." dedi. Döndüğü zaman şöyle cevap verdi:

"-Kırk çuval portland çimentosu yüklü araba. Çimentoların

menşei New Orleans. X ve Y inşaat şirketinin merkez şantiyesinen

gidiyormuş." Ve devam etti. "Uluslararası ulaşıma ait bir kamyon

çuvallarını istasyondan almış. Çuvallardan biri patladığı için şimdi

bunu değiştirmeye çalışıyorlar."

Bu kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder