30 Nisan 2013 Salı

Öylesine bir sohbet benimki..



Öylesine bir sohbet benimkiadını siz koyun…

Merhaba,



 


Doğduğumuz aileden başlamak üzere; büyüdüğümüz çevremizde, yaşadığımız şehrimizde, çalıştığımız işyerinde; ‘’insan sorunları’’ olmaması mümkün değil…  İnsanın bulunduğu her yerde er yada geç mutlaka sorunlar olacaktır. Önemli olan; yaşanacak yada yaşanan yada yaşanmış sorunların ve çözümlerinin iyi bir anlayış ve hoşgörü çerçevesinde analiz edilerek, çözmek ve refah seviyesini arttırabilmek.. Bu noktada, destek alabileceğimiz yada destek olabilecek evimizde, çevremizde büyüğümüz, işyerlerinde yöneticimiz ve  İnsan kaynakları çözümün parçası olmak için uğraş vermekte..



 


Amaç; daha iyi bir yaşam ise….

Hangi anlamda?? Her anlamda, her konuda…

Daha iyi bir yaşam denince akla gelen şey yada şeyler, paylaşım yaptığınız kişiye göre şekillenmekte…

Asgari ücretle çalışanın vereceği cevap farklı, evi olmayan birinin vereceği cevap farklı, huzuru olmayan birinin vereceği cevap farklı olacak ve bu liste uzayarak gidecektir.

Bana sorsanız; daha iyi bir yaşam dediğimizde aklınıza ne geliyor diye?

En güzel cevabım, bir önceki günden daha iyi bir gün… demek olur…



 


İnsanların temel ihtiyaçları karşılandıkça, doğal olarak bir üsttekini istemek ve ona ulaşabilmek adına yaşadıklarımız var..  Temel insani nedenlerle, yasal nedenlerle, ahlaki nedenlerle, gönüllülük esası… Karşılandıkça bir üstü.. ama sağlıkla…ama stressiz.. ama huzurla..  da demek geçiyor içimizden yada direkte söyleyebiliyoruz çoğunlukla…



 


Bugüne kadar bizi en çok yoran şey aslında stres…. Farkında mıyız?… kendi kendimiz için yarattığımız stres… doyuma ulaşamadığımızda… istediğimizi elde edemediğimizde… düşündüğümüzü anlatamadığımızda… aşırı baskı altında çalışıp, hayır diyemediğimizde, kendimizi savunamadığımızda… ne olduğumuzu yada ne olacağını bilemediğimizde… belirsizlik durumlarında… haksızlığa uğradığımızda….trafikte… evlilik hayatımızda… akrabalar ile olan ilişkilerimizde… bu listeyi de uzatabiliriz, istediğimiz kadar…  aslında stressiz bir yaşam dilemek isterim herkese ancak, bilirim ki tansiyon gibi, şeker gibi olmazsa olmazdır aynı zamanda stres… fazlası bir nevi intihar… acı ve sefalet sonrası… azıda yaşanılamaz insan profili… vurdumduymaz… umursamaz… kayıp bir yaşamdır…



 


Yoğunluğu önemli, miktarı önemli, yüksekliği önemli…. Azı da, fazlası da zarar.. stres mutlaka zararlıdır diyemeyiz… dikkate alalım… dikkate alınmadığı takdirde, kontrol altına alınmadığı takdirde yaşayabileceklerimiz, hayatımıza mal olabilir..

o zaman ne napmalıyız? nasıl kontrol edicez?



 


her türlü sorunun cevabı bizde… kendimizde..

kendini bilmekle başlayan süreçte, neyi bilmediğimizi bilirsek eğer, bildiklerimiz kalıyor elimize…

yeter bunlar bana diyorsak; yola devam..

yok bu bildiklerim az, daha da sayısını arttırmalıyım diyorsak eğer, imkanlar önümüzde, fırsatlar elimizde değerlendirelim o zaman…

hayal kırıklığımı yaşamak istiyoruz, bayat, sönük, saygın olamayan bir hayat…

yoksa, istediklerimizin farkına vararak, kendimizin farkında olarak, taze, dipdiri, canlı, sağlık ve neşe içinde, hem kendimize hem de çevremize olan saygınlığımızla birlikte devam eden   bir hayat mı??



 


Karar bizim… seçim bizim… tercih bizim.. adını siz koyun…

Oku ile başlayan ilk emirle yola çıkarak….

öğrenmek elimizde,  kendimizi geliştirmek elimizde.. sürekli eğitim, öğrenme elimizde… mükemmel fırsatlar varken bunları değerlendirmek elimizde.. her şey var bizde.. yeter ki  farkına varalım…yeter ki isteyelim.. sadece istemek yetiyor.. nerde olursak olalım.. keşfedelim.. hayatı.. elimizdeyken..



 


sevgimle….



 




 




 




 




 




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder