Öylesine bir sohbet
benimki… adını
siz koyun…
Merhaba,
Doğduğumuz aileden başlamak üzere; büyüdüğümüz çevremizde, yaşadığımız
şehrimizde, çalıştığımız işyerinde; ‘’insan
sorunları’’ olmaması mümkün değil… İnsanın bulunduğu her yerde er yada geç
mutlaka sorunlar olacaktır. Önemli olan; yaşanacak yada yaşanan yada yaşanmış sorunların
ve çözümlerinin iyi bir anlayış ve hoşgörü çerçevesinde analiz edilerek, çözmek
ve refah seviyesini arttırabilmek.. Bu noktada, destek alabileceğimiz yada
destek olabilecek evimizde, çevremizde büyüğümüz, işyerlerinde yöneticimiz ve İnsan
kaynakları çözümün parçası olmak için uğraş vermekte..
Amaç; daha iyi bir
yaşam ise….
Hangi anlamda?? Her anlamda, her konuda…
Daha iyi bir yaşam denince akla gelen şey yada şeyler,
paylaşım yaptığınız kişiye göre şekillenmekte…
Asgari ücretle çalışanın vereceği cevap farklı, evi olmayan
birinin vereceği cevap farklı, huzuru olmayan birinin vereceği cevap farklı
olacak ve bu liste uzayarak gidecektir.
Bana sorsanız; daha iyi bir yaşam dediğimizde aklınıza ne
geliyor diye?
En güzel cevabım, bir
önceki günden daha iyi bir gün… demek olur…
İnsanların temel ihtiyaçları karşılandıkça, doğal olarak bir
üsttekini istemek ve ona ulaşabilmek adına yaşadıklarımız var.. Temel insani nedenlerle, yasal nedenlerle,
ahlaki nedenlerle, gönüllülük esası… Karşılandıkça bir üstü.. ama sağlıkla…ama
stressiz.. ama huzurla.. da demek
geçiyor içimizden yada direkte söyleyebiliyoruz çoğunlukla…
Bugüne kadar bizi en çok yoran şey aslında stres…. Farkında mıyız?… kendi kendimiz
için yarattığımız stres… doyuma ulaşamadığımızda… istediğimizi elde
edemediğimizde… düşündüğümüzü anlatamadığımızda… aşırı baskı altında çalışıp,
hayır diyemediğimizde, kendimizi savunamadığımızda… ne olduğumuzu yada ne
olacağını bilemediğimizde… belirsizlik durumlarında… haksızlığa uğradığımızda….trafikte…
evlilik hayatımızda… akrabalar ile olan ilişkilerimizde… bu listeyi de
uzatabiliriz, istediğimiz kadar… aslında
stressiz bir yaşam dilemek isterim herkese ancak, bilirim ki tansiyon gibi,
şeker gibi olmazsa olmazdır aynı zamanda stres… fazlası bir nevi intihar… acı
ve sefalet sonrası… azıda yaşanılamaz insan profili… vurdumduymaz… umursamaz…
kayıp bir yaşamdır…
Yoğunluğu önemli, miktarı önemli, yüksekliği önemli…. Azı da,
fazlası da zarar.. stres mutlaka zararlıdır diyemeyiz… dikkate alalım… dikkate
alınmadığı takdirde, kontrol altına alınmadığı takdirde yaşayabileceklerimiz,
hayatımıza mal olabilir..
o zaman ne napmalıyız? nasıl kontrol edicez?
her türlü sorunun cevabı bizde… kendimizde..
kendini bilmekle başlayan süreçte, neyi bilmediğimizi
bilirsek eğer, bildiklerimiz kalıyor elimize…
yeter bunlar bana diyorsak; yola devam..
yok bu bildiklerim az, daha da sayısını arttırmalıyım
diyorsak eğer, imkanlar önümüzde, fırsatlar elimizde değerlendirelim o zaman…
hayal kırıklığımı yaşamak istiyoruz, bayat, sönük, saygın olamayan
bir hayat…
yoksa, istediklerimizin farkına vararak, kendimizin farkında
olarak, taze, dipdiri, canlı, sağlık ve neşe içinde, hem kendimize hem de
çevremize olan saygınlığımızla birlikte devam eden bir
hayat mı??
Karar bizim… seçim bizim… tercih bizim.. adını siz koyun…
Oku ile başlayan ilk emirle yola çıkarak….
öğrenmek elimizde,
kendimizi geliştirmek elimizde.. sürekli eğitim, öğrenme elimizde…
mükemmel fırsatlar varken bunları değerlendirmek elimizde.. her şey var bizde..
yeter ki farkına varalım…yeter ki
isteyelim.. sadece istemek yetiyor.. nerde olursak olalım.. keşfedelim..
hayatı.. elimizdeyken..
sevgimle….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder